vadideki zambak özet

Roman yüreği yaralı aşık Felix’in Kontes Nathalie de Manerville’ye yazdığı bir mektuptan oluşmaktadır. Felix önce kendi çocukluğunun yalnızlığından ve bu yalnızlığın yüreğinde açtığı yaralarda bahsederek çektiği acıların ne denli büyük olduğunu anlatmaya çalışır. Küçüklüğündeki yalnızlığının yanı sıra gelişmeyen bedeninden dolayı gençlik döneminde bile çocuksu bir görünüm arz ettiğini belirtir.
Ancak felix’in hayatındaki en önemli gelişme bir baloya katıldığında omuzu yarı açık bir bayanın çekici güzelliği karşısında kendisini alamayarak bir öpücük kondurmasıyla gerçekleşir. Sonu ölümle sonuçlanacak bir sevdanın ilk kıvılcımları baloda dudaktan omuzlara düşmüştür. İşte tam bu sırada karşımıza Madam de Mortsauf çıkmaktadır. Felix’in taparcasına aşık olduğu kadın Monsieur de Mortsauf’la evli olan Madam de Mortsauf’tur. Sonradan onun adını Felix’in ağzından gençliğin kokusunu andıran bir güzellik olarak Henriette olarak anılacaktır.
Kısaca Madam de Mortsauf’u tanıyalım; evli ama mutsuz bir evliliği olmasına rağmen delicesine sevdiği adama karşı bir annenin sevgisini verebileceğini söyleyecek derede saygın ve sadık bir kadındır. Henriette’nin kocası kont Mortsauf ise asabi, deli derecesinde sinirli uyumsuz bir adamdır. Karısının dini bir hayta kendisini adaması sonucu istediği zevklerden yoksunluğu onu daha da hırçınlaştırmaktadır. Olur, olmaz yerde eşine karşı kaba davranan bir karakterdedir. Ancak iç dünyasında yaşadığı fırtınalar onu günaha karşı kışkırtmaktadır. Dayanılmaz acılar içinde sevdiği adamı Felix’i hep hayal etmektedir. Ona bedenini verememenin tatlı acısını ülkenin önde gelenleriyle tanıştırarak ilerlemesindeki mutlulukta gidermeye çalışmaktadır. Özellikle yazdığı mektuptaki tavsiyeleri hayat için çok anlamlı sözlerle süslenmektedir. İşte onlardan bazıları;
Sizden istenen yapamayacağınız bir şeyse hiçbir sakat ümide meydan vermeden reddediniz. Böylece bir şeyi kesin olarak reddetmenin verdiği vicdan huzurunu hissedeceksiniz.
Samimi olduğunuz kimselere sırlarınızı açmayınız. Bir gün onları karşınızda birer rakip veya düşman olarak görebileceğinizi düşünerek çekingen olunuz.
Görgünün kaidelerinden biri de insanın kendi sırlarını katiyen başkalarına bildirmemesidir.
Felix kendisini bir kadının erkeği sevebileceğinin en üst noktasında seven bu kadına karşı sadakatte kusur etmeksizin tüm cilveli kadınları elinin tersiyle geri çevirmiştir.
Ancak şehvet ifriti olarak tanınan ve bedeni zevkleri için her şeyi feda eden Lady Arabelle bu sadık sevgiliyi yoldan çıkarmak için her yola başvurarak sonunda onu elde eder. Bu haber Henriette’ye ulaştığında ihanetin acısıyla yemekten ve içmekten kesilir. Sonunda yatağa düşerek ölüm meleğini bedenine davet eder. Henriette’nin hastalandığını duyan Felix çok hızlı bir şekilde Touraine doğru yola çıkar. Henüz yaşarken onun solmuş bedeninde aşkın güzelliğini bir melek sadeliğinde görür. Son olarak alnına kondurduğu öüpücükle ona veda eder.
Annesinin ölümünden Felix’i suçlu gören Madeleine kendisini bir daha buralarda görmek istemediğini söyleyerek yanından ayrılır.
Platonik bir aşkın farklı bir versiyonu olarak karşımıza çıkan roman Balzac’ın usta tasvirleriyle doyumsuz bir tat vermektedir. Evli bir kadına aşık bir genç ve o gence gönlünü sonuna kadar açan ama bedenini inançlarından ötürü kapatan bir ruh karmaşası yaşayan evli bir kadın. İnsan olmanın dayanılmaz ihtiraslarından şehveti yaşamayı istemesine rağmen (ki bazen zorla elde etmesini temenni edecek derecede bir tutkuya kapılmıştır) ruhunu şehvet ifritine teslim etmekten sakınmasını bilmiştir.
Kısaca söylenecek olursa aşkın ölüme yol açtığı ender aşk romanlarından birisi diyebiliriz. Balzac’ın veciz ifadelerinden bazılarını da sizlerle paylaşmak istedim;
Bir defa alçaklığı denedikten sonra artık hilekar olmak tabidir.
Zaafın doğurduğu ihtiraslar insafsızdır.
Erkekler kendilerini hor görenlere karşı saygı gösterirler.
Genç kadınlarla alay ediniz. Onların her söylediğini şaka sayınız. Zira ciddi bir düşünce onların kafasında yer almaz.
Görgünün kaidelerinden birisi de insanın kendi sırlarını katiyen başkalarına bildirmemesidir.
İşlerinizde acele etmeyin, herkese güvenmeyin ve bayağı bir adam olmaktan sakının. Zira bunlar hayat denizinin ortasında üç tane kayalıktır; Karşınızdakine haddinden fazla güvenmek, onun bize karşı saygısını azaltır. Bayağılık, bizden nefret ettirir. Aşırı vazifeşinaslık bizi mükemmel istismar edilecek hale getirir.
Bir insana saadetinize engel olacak şekilde bağlanmak doğru değildir.
Ümit etmeden sevmek bir saadettir.
Gerçek manasıyla ana olan kadınlar zevklerden çok, insana yaptıkları fedakârlıklardan dolayı bağlanırlar.
Bugünün tevekkülü daima yarına hazırlanıştır.
Bizi sevenden çok, kendisini sevdiğimiz bir kadının üzerimizdeki tesiri, her zaman mantık kurallarını unutturacak kadar kuvvetlidir.

Ben bunu okumuştum gerçekten güsel bi kitap. Bizimle paylaştığın için de saol